Sevginin kelimelerle ifade edilemeyeceğini düşünenlerdenseniz Nahit Fıratlı’nın hayatına bir bakın. Şairlerin uğruna mürekkepli kalemlerini salladığı, bir Rönesans tablosu gibi göz kamaştıran bu efsane kadın, aşk mektupları ve şiirlerle ölümsüzleştirildi. Nahit Fıratlı’nın büyüleyici hikayesini birlikte keşfedelim. ?
Kaynak: 12
Nahit Fıratlı, 1909 yılında Girit’te doğmuş olup, Cumhuriyet dönemi Türk şiirine değerli katkılarda bulunmuş bir edebiyat öğretmeni ve aydınıdır.
Eğitimine İstanbul’da devam eden Fıratlı, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nden mezun oldu.
Kariyerine Ankara Kız Lisesi’nde edebiyat öğretmeni olarak başladı ancak daha sonra sürgüne gönderildi ve Edirne Lisesi ve Haydarpaşa Lisesi’nde öğretmenlik yaptı.
Kadro sorunları nedeniyle ideoloji yerine edebiyat öğretmeni olarak çalışsa da birçok öğrenciye edebiyat sevgisi aşıladı.
İlk evliliğini eğitimci Halit Vedat Fıratlı ile yapmış, daha sonra şair Arif Damar ile evlenmiştir.
İki evliliğinin ortasında ünlü şair Orhan Veli ile de ilişki yaşamış ve Orhan Veli Nahit Fıratlı’ya olan duygularını şiirlerinde dile getirmiştir.
Hiç kimseye ona olduğum kadar bağlanmadım. O sadece bir kadın değil, o bir insan, Ne kadar aptal bir nezaket, Ne kadar da zenginlik ve mal gözü. Özgür olmamızı diliyor, eşit olmamızı istiyor, hayatı sevdiği kadar insanları da sevmesini biliyor.
Orhan Veli
Fıratlı, sadece Orhan Veli’nin aşkı değil, Sabahattin Ali gibi değerli yazarlara da ilham kaynağı olmuştur.
Ali’nin ‘Melankoli’ şiiri, ona olan tek taraflı sevgisini ve üzüntüsünü ifade eder.
En güzel günümde sebepsiz bir üzüntü beni alır. Hayatım boyunca beynimde bir acı kalıntısı kaldı.
Sabahattin Ali
Cemal Süreyya, Nahit Fıratlı’yı “Cumhuriyet döneminin küçük burjuva duyarlılığının annesi” olarak tanımladı.
Eski Çalışma Bakanı Samet Ağaoğlu, kendisini “Rönesans gibi bir kadın” olarak nitelendirdi.
Orhan Veli, Nahit Fıratlı’ya olan aşkını şiirlerle dile getirdiği gibi, mektuplarında da onu “36 yıllık ömrünün en büyük aşkı” olarak nitelendirdi.
Bu özel ilişki 1950 yılında Orhan Veli’nin ölümüyle sona erdi.
Ancak Fıratlı sadece Orhan Veli’ye değil, Can Yücel, Edip Cansever, Necip Fazıl Kısakürek, Cahit Sıtkı Tarancı, Ece Ayhan, Turgut Uyar ve Cemal Süreyya gibi pek çok değerli şair ve yazara ilham kaynağı olmuştur.
Nahit Fıratlı’nın hayatına dair ilginç bir detay da gençlik fotoğraflarının kullanılmasını ve hep güler yüzlü bir insan olarak anılmasını istemesidir.
17 Mayıs 2002’de vefat etti ama bıraktığı izler ve edebiyatçı olarak oynadığı rol onu unutulmaz kıldı.
